28 Haziran 2011 Salı

yalnız bir gelincik ...



şehir hayatında betonlar arasına sıkışan bir çocukluğum olmaması bakımından şanslı olduğum söylenebilir.Çengelköyde yeşillikler içinde gayet çiçekleri ve böcekleri tanıyarak geçti çocukluk dönemim.Şimdi lüks villaların olduğu yamaçlarda papatyalar gelincikler toplardık, bütün bunları yazarken çok nostaljik birşeyden bahsediyormuşum gibi geliyor utanıyorum ama görüyorum ki zaman çook ama çok hızlı o yüzden aslında gitgide nostaljik zamanlarımın artacağını hissediyorum.
bu gelinciği de yol kenarında süzüle süzüle dururken kendime yol arkadaşı olarak aldım.hem bu kadar ince hem de nasıl o yol kenarlarında öylesine muntazam dururlar anlamam,kağıt gibi inceciktir oysaki kırmızı kısmı.hem sonra çoğu kişinin bilmediği, söylediğimde aaaa dedikleri reçeli de vardır bu gelinciğin.ben Bozcaadadan Seyhan Teyzem sayesinde öğrendim sağolsun ve şimdiye kadar bir onun yaptıklarını yedim,anlattığı kadarıyla baya eziyetliymiş yapması ama net olarak hatırlayamıyacağım nasıl yapıldığına dair anlattıklarını. Sonra bu yazıyı yazarken bir bakayım varmıymış dedim ve beni hiç şaşırtmayan Bozcaada bağlantılı sonuçlar çıktı karşıma. :)


bir gelincik üzerinden anlatımla ağzımı sulandıran Adagelincik ve 2008 tarihli bu yazısında gelincik ve domates reçelinden bahseden devletşah... ile karşılaştım.

bana eşlik etsin diye yoldan kopardığım bir gelincik beni nerden nerelere götürdü. farkettim ki ada zamanım gelmiş bu yazıya daha fazla Bozcaada sevdamla ve özlemimle devam edemeyeceğim.

sevgiler! :)

0 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...