İstanbul Anadolu yakasında yaşıyor olmanın sakinliğini severken bir yandan Avrupa yakasına geçtiğimde karmaşasını , kozmopolitliğini yaşatan bu şehri çok seviyorum,şikayet etsek bile ayrılamadığımız bir sevgili gibi...
Ara sokaklarında keşfedilecek binlerce yer var, her biri ayrı dokuya sahip...
Taksim Sıraselviler Caddesinde yürürken burası çiçekçi mi ? kafe mi? büfe mi? gibi sorularla bizi başbaşa bırakan bir yer karşısında durduk. tam anlamaya çalışırken içerden biri buyrun gezebilirsiniz dedi ve tabi ki reddetmeden içeri girdik.Çiçeklere olan ayrı zaafımın dışında sunum olarak fark yaratan yerleri çok seviyorum.
Neyse gelelim mekanımıza ; belki hatırlayanlarınız olur yürürken alt hizada kalan bir canlı çiçekçi vardı. burası aslında orasıymış üst katını da almış.eskiden '' floristanbul '' imiş. üst katı da dahil edince cafe tarzı bir yer ile çiçekçi birleşmiş...
artık adı Cevizli...Çiçek konusunda sanırım Marginal Flowers ile birlikteler.Henüz cafe olarak tam oturtamadıkları bir sistemleri olsa bile sıcak ve samimi bir atmosferde bir Türk kahvelerini içtik , artık 40 yıl hatırları var bizde.Sırf o ortamda biraz soluklanmak için bile olsa bir mola verin derim.Dekorasyon konusunda incelenecek o kadar çok şey var ki.Fotoğraflayabildiklerimi paylaşayım istedim.Kendilerine de belirttim blogumda yayınlayacağımı ve müsadelerini alarak fotoğraflar çektim.
Buyrun ;
asma kütüklerine yapay üzümler ile dikkat çekici bir dekorasyon örneği sergilenmiş...
bu sarı gerberalar ile süslenmiş tablo ve akvaryuma bayıldım. sarının enerjisi öyle sıcak durmuş ki.hem tabloya hem akvaryuma bambaşka hava katmış...
son olarak ise ben... o çok sevdiğim köşede minik bir hatıram kalsın istedim.