1 Nisan 2012 Pazar

su gibi geçen günlerden...

daha düğün falan değil bu... önümdeki süreç kısa , yapılacak iş çok , gönülden geçenler çok...
aklımda sanki çok şey varmış ve hiçbiri yetişmicekmiş gibi panik haldeyim.
bugün alyanslarımızı halletmek üzere Kapalıçarşıya yola çıktık.Onur'un tek izin günü bugüne denk geldiğinden Cumartesi yoğunluğunu da hesaba katarsanız ne hale gelmiş oldugumuzu anlarsınız.Enteresandır çok zor karar veren ben alyansları ilk görüşte vitrinden seçtim. :)
Kapalıçarşıya uzun zamandır gitmiyordum...Havası başkadır , tılsımlıdır bedestenleri insanı alır götürür başka zamanlara.Nerde ne yenir ne yapılır çok araştırarak gitmediğimizden sora sora tavsiyelerle gittiğimiz Havuzlu Restaurantta  gayet su sesleri eşliğinde öğle yemeğimizi yedik sonrasında ne vardı neler yapılacaktı düşüncesiyle yola koyulduk.


Akaretler mağazasının önünden koşturmacalı geçtiğimden bir türlü içine girme fırsatı bulamadığım Kapalıçarşıda şubesi oldugunun bi yerlerden aklımda kaldığı Dantell adlı mağazaya da uğrayalım dedik. Ama girmek ne mümkün ... çok kalabalıktı girebildiğimiz kadar girip geri çıktık.bu aralar dantel ve tekstil mağazalarında bir furyadır gidiyor sanki.Son zamanlarda benim algısal seçiciliğimden midir yoksa gerçekten tekstilde böyle bir açık vardı da mı çoğaldılar bilemiyorum ama English Home, Madame Coco,AlexandreHome, Dantell vs vs... gibi ilk aklıma gelenler ....fiyat aralıkları seçmiş oldukları müşteri kitlesine göre farklılık gösterse bile her birinin güzel ve özel ürünleri , hoş sunumları akılda kalıcı.

burdan çıktıktan sonra klasik çeyiz alışverişi için Mahmutpaşa tarafına yola koyulduk.Hürriyet Çarşısı adlı pasaja gitme tavsiyelerini dinleyerek oradaki mağazalara bakınmaya başladık. Aslında neredeyse hepsi birbirinin aynı bir sürü çeyiz-çamaşır odaklı mağaza, insana yapışınca bırakmak bilmeyen satıcılar, sizinle senli-benli konuşabilen ukala tipli tezgahtarlar....içime giren sıkıntı sonucu bir an önce oradan çıkmak istememle sonuçlandı herşey.anladık ki bize göre değil bu işler... :)

Anadolu yakamıza döndük... Dönerken koşturmacadan neden hiç fotoğraf çekmediğimize hayıflanacağımıza zararın neresinden dönsek kardır diyerek Galata manzaralı fotoğraflarımızı çektik...


Kadıkoyde miting olması sebebiyle sabahtan beri kilit olan trafik sebebiyle Kadıkoy çarşıya gidemeyip Tepe Nautilusta karar kıldık.Kalabalıktı evet ama en azından rahatça gezilemeyecek kadar da değildi.Burdaki işlerimizi de kolayca hallettikten sonra en büyük zaafım olan dondurma için mola verdik. Damat beyin tabağından bir kare dondurma diye oturduk kendisi gayet tatlıya dadandı.elimde kanıtı bile var ;)

afiyet bal şeker olsun ...

nişan sürecinde çok şükür şimdiye kadar herşeyimiz rast gitti.İnşallah bundan sonrası içinde yolumuz açık olur.bol fotoğraflı ,bol kahkahalı, bol anılı günlere... ;)


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...