12 Ocak 2013 Cumartesi

ben bazen saçmalayabilirim...

blog yazmayı benim gibi 2 ayda bir yapıyorsanız boşa mı yazıyorsunuz demektir acaba?

2012 yi bitirdik bitirmeye ama 2013 e dair pek bir heyecanımın oldugunu söyleyemem sevgili günlük. :)

sosyal medyaya dair hayatıma kattıgım çok ekstrem birşey yok aslında. koyu bir instagram bağımlısıyım.. her an her şeyi paylaşanlardan değilim belki ama iyi takipçiyim bunu biliyorum.

öylesine güzel şeyler paylaşılıyor ki...

kendimi kağıda ,kaleme ,makasa,iğneye,ipliğe ve işim gereği tellere ve yan keskiye veriyorum... hem iyi bir terapi hem güzel şeyler ortaya çıkarmanın dayanılmaz hafifliği...

evlilik sonrası hala eve yerleşememe sendromum var bir de. ıvır zıvır sevmenin tüm zorluğunu eşyalarımızı bir bir açınca anladım. o kadar gereksiz sey var ki ve tüm bunları eleyebilmem için ihtiyacım olan tek şey bol bol zaman.çünkü bir şeyleri deşerken en ince detayına kadar kurcalayıp eleyebiliyorum...

bu arada aklıma takılan bir sürü ıvır zıvır da yok değil hani? misal dün Mudo'da gördüğüm bu dondurma arabası...


koyacak yerim olsa hiç düşünmeyeceğim ama ... üzülerek onu orada bıraktım.. 
kış günü deli gibi dondurma yiyebilecek bir kapasitemin olması da ayrı tabi...

bu arada 2012 de yaşadığım kırgınlıkları nasıl unutacağım? hassasiyet dolu bir kalbimin olması benim sucum mu kuzum? :) malesef geçmişle bağları çok çabuk koparanlardan olamadım hiç bir zaman. bu hem iş, hem arkadaşlıklarımda böyle ilerleyince kalbimdeki üzüntülerde günden güne artmadı değil.ama doğru mu?  tabi ki değil.
bazen bir yerde bırakıp ilerlemeyi kabullenmen gerekiyor.

ve ben de ne yapıyorum?

yoluma bakıyorum... 
sevgiler...


                                                                                                                            

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...