27 Mayıs 2011 Cuma

bugünlerde...

dönüşünü beklediğim bir sevgilim var... zaman hızla geçiyorken yokluğunu hissettiğim zamanlarda durmuş gibi geliyor ama sayılı gün geçecek biliyorum...





piknik sevmeyen insan olur mu? olur ben öyle çayır bayır sevmem :) .konfor insanıyım elimden birşey gelmez ama yine de şöyle kırlarda olasım var...artık başka bahara! ;)


baharı görmeden yaz geldi geçti gibi birşey oluyor bu sene ya neyse!yaz da ne geldi ne gelmedi ya da ben o moda giremedim.sıcak bir adada olsam dört yanım deniz işte o zaman huzura ererim ...planlarım arasına aldım ama uygulama bakalım ne zamana?


5 Mayıs 2011 Perşembe

tavanda ayna


bu aralar birkaç dizide rastladım sanırım tavanda ayna durumuna.bizim neslin gizli fantazesi midir nedir bilmem ama hepimizin içinde tavanda ayna yatıyordur belki biraz. belki o yüzden bu kadar dikkatimi çekti...
hani dekorasyon dergilerini okuyanların aşina olduğu klişe bir şey vardır . Işığı doğru kullanmanız önemli olduğu kadar mekana ayna ile ferahlık katabilirsiniz ya da derinlik tam tabir nedir bilemiyorum.

ayna tavanların yakıştığı örnekler var tabi yok değil.ama bazen de çok karışık gösterebiliyor bunu farkettim. daha ferah daha açık tonların kullanıldığı evlerde güzel ama detayın çok olduğu renklerin birbirine karıştığı evlerde yorucu olmuş bir de sadece modern dekorasyonlarda değil klasik bir dekorasyonda dahi doğru kullanıldığında güzel bir etkisi olabiliyormuş internetten araştırmalarımdan çıkan sonucum budur.

bulduğum bir kaç örneği paylaşıyım istedim.

mesela bu fotoğrafta çok karışık geldi sarı-siyah bazen dekorasyonda farklı ve güzel durabiliyor ama burda belki fotoğrafın açısından belki detay çokluğundan bana boğucu geldi.

burda klasik bir banyo ama ayna hoş bir ambiyans oluşturmuş.
burda da ışığın yoğun olması ve karışıkta olsa aydınlık tonların bulunması ve aynayı eve uygun şekilde beyaz kutucuklara bölmelerini beğendim.

bu masada keyifle sohbet edebilirim. :)

yazıda belirtmişim burda da paylaşmadan geçmiş olmayayım bir yatak odası örneği.

1 Mayıs 2011 Pazar

'' koku ''

''Bir tek kokudur geçmeyen zamanla, her duyulduğunda biraz daha keskinleşen...''

koku hassasiyetimin gereğinden fazla gelişmiş olduğunu düşünüyorum. anıları kokulara hapsediyorum sanki.üzerinden ne kadar zaman geçmiş olursa olsun bazen çağrışım yapan bir koku gelse burnuma alıp götürür beni ,içinde bulunan an'a!

mesela mimoza kokusu beni bahara!

denizin iyot kokusu beni yaza!

ıslak toprak kokusu beni sonbahara!


soğuğunu sevmesem de ferahlığı beni kışa götürür...


ya da mesela kesif tütün kokusu bana rahmetli dedemi hatırlatır,eskiden sarma tütünle sigara içtiği zamanlardan hafızamda yer etmiş olmalı şimdi ne zaman ağır tütün kokusu duysam aklıma gelir.kadife güllerin kendine has kokusu bana o 14 Şubatı, çilek -şimdiki gibi hormonluları değil- kokusu halamın bahçesini,bahçe domatesi Çanakkale yollarını,badem salatalık çocukluğumun Çengelköyünü ve huzurlu sabah kahvaltılarını ,saman kağıdı kokusu üniversitedeki sınav kağıtlarımı,frezya kokusu teyzemin bize her gelişindeki taze çiçek getirir olmasını vs..vs... saysam daha kim bilir neler gelir aklıma....

parfümlere değinecek olsam ,uzaktan az da olsa nokta atışı yapar gibi parfüm tahmini yapıyorum.ve %95 tutuyor burç tahminimde bu oran %80lerde :) alien favorilerimden sert ama iddialı,diamonds bana kokulu bebekleri hatırlatıyor şekerimsi ama fresh,NarcisoR. pudramsı değişik bir koku ,klişe ama DGlightblue yaz için bence ferah bir koku ve tabi vazgeçilmez Ck one ...erkek parfümleri konusunda ahkam kesemicem ama kardeşime aldığım Hugo Boss Orange son favorilerimden.
şimdilik benden bu kadar.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...