4 Eylül 2013 Çarşamba

Çadırınız stilinizi yansıtır :)

Rahatına düşkün ben gibiler için kamp ve çadır olayları pek içaçıcı olmasa bile, macerasever kampçıların çadırları için  stil üstüne stil gelmiş...

FieldCandy markası çadırları bambaşka bir hale sokmuş , insanın hiç yoktan çadır alası geliyor....

Mesela Karpuz desenlisi yaz için iç açıcı... çadırınızı kaybetme ya da başka çadırla karıştırma şansınız yok ! :)



bir de romantik çadırcılar için düşünülen tasarımlar var ...


mesela benim ki bu çadır da olabilirdi... çiçek deseni tam bana göre..


uzun lafın kısası bu güzel bebeklere sahip olmak isterseniz adresi 


üstelik paketlemeler falan da gayet özenli ve başarılı...





                                                                                                                                 

12 Ocak 2013 Cumartesi

ben bazen saçmalayabilirim...

blog yazmayı benim gibi 2 ayda bir yapıyorsanız boşa mı yazıyorsunuz demektir acaba?

2012 yi bitirdik bitirmeye ama 2013 e dair pek bir heyecanımın oldugunu söyleyemem sevgili günlük. :)

sosyal medyaya dair hayatıma kattıgım çok ekstrem birşey yok aslında. koyu bir instagram bağımlısıyım.. her an her şeyi paylaşanlardan değilim belki ama iyi takipçiyim bunu biliyorum.

öylesine güzel şeyler paylaşılıyor ki...

kendimi kağıda ,kaleme ,makasa,iğneye,ipliğe ve işim gereği tellere ve yan keskiye veriyorum... hem iyi bir terapi hem güzel şeyler ortaya çıkarmanın dayanılmaz hafifliği...

evlilik sonrası hala eve yerleşememe sendromum var bir de. ıvır zıvır sevmenin tüm zorluğunu eşyalarımızı bir bir açınca anladım. o kadar gereksiz sey var ki ve tüm bunları eleyebilmem için ihtiyacım olan tek şey bol bol zaman.çünkü bir şeyleri deşerken en ince detayına kadar kurcalayıp eleyebiliyorum...

bu arada aklıma takılan bir sürü ıvır zıvır da yok değil hani? misal dün Mudo'da gördüğüm bu dondurma arabası...


koyacak yerim olsa hiç düşünmeyeceğim ama ... üzülerek onu orada bıraktım.. 
kış günü deli gibi dondurma yiyebilecek bir kapasitemin olması da ayrı tabi...

bu arada 2012 de yaşadığım kırgınlıkları nasıl unutacağım? hassasiyet dolu bir kalbimin olması benim sucum mu kuzum? :) malesef geçmişle bağları çok çabuk koparanlardan olamadım hiç bir zaman. bu hem iş, hem arkadaşlıklarımda böyle ilerleyince kalbimdeki üzüntülerde günden güne artmadı değil.ama doğru mu?  tabi ki değil.
bazen bir yerde bırakıp ilerlemeyi kabullenmen gerekiyor.

ve ben de ne yapıyorum?

yoluma bakıyorum... 
sevgiler...


                                                                                                                            

14 Kasım 2012 Çarşamba

happily ever paper *

kağıtlarla mutlu benim gibi çok insan vardır eminim...

kağıtların rengi, kokusu, dokusu çeker bazılarımızı. deli oldugumuzu düşünenler olabilir ancak birşeylerin delisiysek ve o halde mutluysak buna kim karışır?

mesela bu notebooklara vurulmamak nasıl elimde olsun...çok basit gibi gözüken ince detayların oldugu , kağıdı sanata ve hayata katan tasarımlar.

misal Repunation  serisinde , almaya nereden başlasam diyor insan...

favorilerimse ;




mesela bir de tipbox serisi var ki , fotograf detaylarındaki inceliklerin nasıl özenle düşünüldüğüne bakarsanız bana hak vereceksiniz. şahsen tüm set benim olsa diye içimden geçirmiyor değilim. kağıt ve kağıt işlerine karşı iştahım nasıl kapanır bilemiyorum. hayır sürekli kullanmıyor olsam bile çeşit çeşit defter ve kalem hastalığıma engel olamıyorum.


sayfalarını incelerseniz daha neler neler var ...her birini burda detaylı anlatamayacağım ama güzel iş çıkarmışlar.

bu arada ben geç kalmış olabilirim ama kendilerini bonemagazine sayesinde tanıdım. nerede satılır derseniz buyrun Bil'store mağazalarına...online satın almak içinse ;





                                                                                                                                

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...