27 Eylül 2011 Salı
sanal hayata dair...
hani bilim kurgu filmleri izleriz sanki çok uzakmış gibi gözüken 2300lü yıllar falan :) . aklımızın alamayacağı şekilde , insanlığın - duyguların yok edilmiş olduğunu, tabuların yıkıldığını, uzay mekiğinin artık arabalar yerine geçtiğini izletirler filmlerde.kimilerine saçma gelir kimilerine fantastik ve heyecan verici bense aslına bakarsanız pek sevmezdim bilim-kurgu filmlerini ama şimdilerde daha sıcağım bu tarz filmlere.
çoğumuzun zamanı bilgisayarlarla ,artık neredeyse bilgisayarları aratmayan özellikli telefonlarımızla her an ''online'' geçiyor.hayır işin garibi bir süre sonra bakmamazlık edemiyor sürekli güncel kalabilmek adına takip ediyorsunuz olan biteni.hiç tanımadığınız sanal arkadaşlarınız olabiliyor uzak diyarlardan. belki karşılaşma imkanınızın sıfır olduğu ama bir şekilde yakınlık kurduğunuz.şehir hayatına kolunu kaptırmışlar içinse- özellikle büyük şehirlerde yoğun çalışanlar için söylüyorum- gerçek arkadaşlarınız ile zaman geçtikçe daha az görüşür hale geliyorsanız birileriyle birşeyler paylaşabilmek adına sanal arkadaşlara daha fazla dadanız oluyorsunuz.bu arada sanal arkadaştan kastım o saçma sapan sanal bebekler gibi bilgisayarda sizin yönlendirdiğiniz modelde birşey değil,gerçekliği olan kişilerin başka bir IPden sizle bağlantı kuruyor olması :)
dostlarla uzayan sohbetlerin, duydugunuz kahkaların, acıları paylaşırken omzunuza sizi teselli edercesine dokunmasının yerini bu arkadaslıklar tabi tutamaz henüz hayatımızın gerçeklik kısmındayız .Ama olurda birgün o filmlerdeki gibi duygulardan yoksun ve robotumsu insana ulaşabilirlerse :) - biz göremeyiz belki ama - bu yazıları okuyan birileri olursa insanlık ne kadar geriymiş falan der diyede korkmuyor değilim. günün bu saati bu konulara nereden geldiğim,zihnimi böyle boş şeylerle yordugum ise ayrı mevzu.daha fazla karıştırmadan gidiyorum...
19 Eylül 2011 Pazartesi
okula dönüş*
pazartesi sendromu olanlar okula başlangıç günü ile bütün sendromlarını bu pazartesiye toplayabilirler.güzel uyuyup güzel uyandığım sabahlardan biriydi bu günün sabahı ta ki evden çıkıncaya kadar. aslında biliyordum başıma gelecekleri ama yine de güne başlayabilmek için çıkmalıydım.evet çıktım ama çıktığım gibi kaldım yollarda. 25 dakika taksi bekledim,10-15 dakikada gideceğim mesafeye 45 dakikada gittim ,sabah 8.30da sporda olmam gerekirken ancak 9.10'da oradaydım.ve bilirsiniz ki haftaya bu şekilde başlamak asabiyete neden oluyor.
yukardaki cupcakeleri ise hem yiyemememin şerefine koydum, (zira artık spor-diyet ikilisine katılmış birisiyim ve bundan da öte kararlıyım) hem de okula dönüş yapmış henüz kıymetini bilmeyen ama bizler gibi iş hayatına girince en güzel zamanlarımızmış diye geri dönmek istediğimiz öğrenciler adına koydum.
bu cupcakeler kadar tatlı bir eğitim yılı dilerim gençlere. ;)
Gönderen Unknown zaman: 19:04
Etiketler: an, içimden gelenler, trafik
9 Eylül 2011 Cuma
Bugünlerde...
Twitterda biri yazmıştı kim hatırlamıyorum ama çok beğenmiştim;
midende kelebekler yoksa özgürsün... :)
hani o aşkı tanımlarken midedeki kımıldanmaların sorumlusu küçük kelebekler ya...işte onlar olsa bir dert olmasa başka.her daim hayatı renklendiren duygu değil mi aşk? kimi zaman pembeye kimi zaman siyaha boğsa bile.
sayılı günleri geçiriyorum uzunca bir süredir sona yaklaştıkça da midemdeki kelebekler kanatlanıyor...
bir de hayatımın 7 çarşambaları toplanmış hepsi bir arada üzerime geliyor. evde tadilat,işyerinde yenilikler,kafada projeler,yapmam gerekenler,beklenen sevgili vs. vs.
yani kısacası bugünlerde ben böyleyim...
5 Eylül 2011 Pazartesi
Fatmagül'ün gelinliği :)
dizi sezonu başladı başlayacak..fragmanlar ardarda veriliyor.müptelası olmasanız bile gidişatını kolayca yakalayabileceğimiz düzeyde anlatımlarla ilerleyen ,kimi zaman sakız gibi uzatılan dizilerimiz var.dizi endüstrisi kendi çarkını çoktan oluşturdu bile. sokaklarda bihter geceliği, hürrem yüzüğü vs. mutlaka görmüşsünüzdür.stil danışmanlıkları alan diziler moda konusunda oldukça başarılılar bence.
Beren Saat her sanatçı gibi seveni de sevmeyeni de olan bir şahıs. Ben sevenlerdenim.Yazın bazı sabahlar tekrarına rastladığım Aşk-ı Memnu'da ki o hırslı kız nerede, yüzüne masum bir ifade oturan Fatmagül nerede ?Fatmagülün masum ve kırık yanına istinaden bu kadar sade ve romantik bir gelinlik seçimi yapıldığını düşünüyorum ve bence bunu Beren Saat gerçekten güzel taşımış. Tabi diziyi izlediğimizde daha net göreceğiz bakalım bekleyip göreceğiz.
gelinlik Akay 2011 new luxury serisinden , görsel kendi internet sitelerinden alınmıştır.
Gönderen Unknown zaman: 16:55
Etiketler: beren saat, dantel, dizi, duygu, fatmagül'ün gelinliği, fatmagül'ün suçu ne, gelinlik, sade, stil
3 Eylül 2011 Cumartesi
secdus handmade homewares...
etsy üzerinden keşifler yapıyor , güzel güzel yastıklar beğeniyor ve öğreniyorum ki aslında Türkiyeden bir kullanıcınınmış bu şahane yastıklar. sadece yastıklar mı güzel amerikan servisler,ekose desenli country tarzı tasarımlar ya da dantellerle süslenmiş sofra tekstili ve daha fazlası.
her biri ayrı ayrı öylesine güzel ki hangisini paylaşacağımı bilemedim ama evimi oluşturmaya başladığımda buradan bir parça edineceğim kesin.
birbiriyle bağlantısız farklı farklı tarzları beğeniyor olabilirim ama öyle güzeller ki seçmek zor oluyor.