blog yazmayı benim gibi 2 ayda bir yapıyorsanız boşa mı yazıyorsunuz demektir acaba?
2012 yi bitirdik bitirmeye ama 2013 e dair pek bir heyecanımın oldugunu söyleyemem sevgili günlük. :)
sosyal medyaya dair hayatıma kattıgım çok ekstrem birşey yok aslında. koyu bir instagram bağımlısıyım.. her an her şeyi paylaşanlardan değilim belki ama iyi takipçiyim bunu biliyorum.
öylesine güzel şeyler paylaşılıyor ki...
kendimi kağıda ,kaleme ,makasa,iğneye,ipliğe ve işim gereği tellere ve yan keskiye veriyorum... hem iyi bir terapi hem güzel şeyler ortaya çıkarmanın dayanılmaz hafifliği...
evlilik sonrası hala eve yerleşememe sendromum var bir de. ıvır zıvır sevmenin tüm zorluğunu eşyalarımızı bir bir açınca anladım. o kadar gereksiz sey var ki ve tüm bunları eleyebilmem için ihtiyacım olan tek şey bol bol zaman.çünkü bir şeyleri deşerken en ince detayına kadar kurcalayıp eleyebiliyorum...
bu arada aklıma takılan bir sürü ıvır zıvır da yok değil hani? misal dün Mudo'da gördüğüm bu dondurma arabası...
